KABUK ADAM / ASLI ERDOĞAN
"Size Kabuk Adam'ın
öyküsünü anlatacağım. Tropik bir adayı, cinayet ve işkencenin, şiddetin
bataklığında filizlenen bir aşkı, içinde yetiştiği toprak kadar acı dolu bir
aşkı anlatacağım. Çıldırtıcı gücünü sonuna dek yaşanmayan arzulardan, en gizli
hayallerden alan bir tutkuyu, ölümle yaşamın sınırında kurulan mucizevi bir
dostluğu ve bütün yıkımların nedeni olan korkuyu, insanın en temel özelliği
olan korkusunu, alçaklığını, umutsuz yalnızlığını.. Tropiklerde, o gözden ırak
adada öğrendim ki, cennetle cehennem iç içedir, ancak bir katil bir peygamber
olabilir ve insan bir başkasına, aynı kara büyü ayinlerindeki gibi,
dönüşebilir, çünkü insanın tam zıttı gene kendisidir."
Hayatın
süregelen düzeninde alınan kararların, yapılan planların, söylenmiş veya
söylenmemiş sözlerin büyük bir önemi vardır. İnsan yaptıklarından mı yoksa
yapmadıklarından mı daha çok pişman olur bilinmez ama bir gerçek vardır ki
pişmanlıklar ve hayal kırıklıkları, yaşamanın bir getirisidir bize. Aslı
Erdoğan'ın ilk kitabı olan Kabuk Adam da yaşamın bu hilesini gözler önüne
seriyor. Alanında çok iyi çalışmalar yürüten isimsiz bir genç kadın yalnızlıkla
harmanlanmış hayatına yepyeni bir duygunun girmesiyle sevmeyi öğrenmenin,
sevdiğini söyleyebilmenin içsel mücadelesini veriyor kitapta.
25 yaşında genç, şiiri, içkiyi, tutkuyu seven güzel
bir kadın. Benliğine tamamen aykırı olduğunu düşünse de bir araştırma
merkezinde fizikçi. Nato'nun finanse ettiği araştırma gezisine kabul
edilmesiyle yaşamın sıradan akışına bir farklılık getirmeye kararlı bir şekilde
Tropikler'e bir serüvene doğru yola çıkar. Gündüzleri fizik laboratuvarında sıkıcı iş arkadaşları ile çalışmalar yaparken akşamları suçluların dünyasını keşfe çıkar. Karakter, düzenin nefes almaya izin vermeyen boğuculuğundan kaçıp toplumun bilinçdışı ve karanlık dünyasında nefes alır.
Kabuk Adam ise genç kadının karşısında tüm zıtlığıyla bu karanlık, yasadışı dünyada
varolmuştu. Belki de aşk, bu bambaşka iki zıt karakterin farklılıklarının bütünlüğünden doğmuştu. Ama yalnızlıkları ve korkuları her şeyden daha güçlüydü onların. Aşk kadar güçlü bir duyguyu bile alt edecek kadar güçlüydü. Kabuk Adam ve kadının aşkı duyguların harmanlandığı, yalnızca duygularla varolan bir aşktı.
Aslı Erdoğan 27 yaşında yazdığı bu ilk kitabında muazzamlığının sinyallerini vermiş aslında. O kadar duygu yüklü bir anlatımı var ki zaman zaman okurken Karayipler'in kızgın güneşini tam tepenizde hissedebiliyorsunuz. Zamanın tükettiği o yalnız, ölümsever kadın siz oluyorsunuz. Kabuk Adam ile konuşuyor, onunla sırdaş oluyorsunuz. Umutsuz, saf aşkı iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
ALINTILAR
- " Bana kalırsa kişisel tarihimin tek bir teması vardı; hayal kırıklığı."
- " Hepimiz okyanusun sonsuzluğunda kaybolmuş yapayalnız adacıklardık; sınırlarımızı aşıp bir başkasına dokunabilmemiz, bir yanılsamaydı yalnızca."
- " Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek aramağan; sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız."
- " Korkmadığını söylediğin şeylerden korktuğuna eminim. İstemediğini söylediğin şeyleri de çok istiyorsun. Umutsuzluk değil seninki, sadece bıkkınlık. Yaşayan herkesin umudu vardır."
Aslı Erdoğan,
İstanbul Amerikan Robert Lisesi, ardından Boğaziçi Üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını CERN'de hazırladı. Rio de Janeiro'da başladığı fizik doktorasını yarıda bırakarak yazmayı tercih etti. İki yıl Güney Amerika'da yaşadı. 1994'te ilk kitabı Kabuk Adam'ı yayınladı.